10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü Basın Açıklaması

"İşyerinde Ruh Sağlığına Öncelik Verme Zamanı Geldi"

Dünya Ruh Sağlığı Federasyonunun bir projesi olarak doğan Dünya Ruh Sağlığı Günü, 1992 yılından beri ruh sağlığı ve hastalıklarının toplumda farkındalığını ve anlaşılırlığını artırmak amacıyla her yıl 10 Ekim’de ortak bir tema çerçevesinde kutlanmaktadır. Bu yıl yine 10 Ekim’de Dünya Ruh Sağlığı Günü için etkinlikler yapılacaktır. Bu yılın teması "İşyerinde Ruh Sağlığına Öncelik Verme Zamanı Geldi" olarak belirlenmiştir.

Bir işi olan yetişkin bireyler uyanık oldukları zamanın önemli kısmını iş yerinde geçirmektedir. İş, her ne kadar bireylerin geçimini ve yaşamı idamesi için gereken kazancı sağladığı bir aksiyonsa da, aslında bilgi ve tecrübesini kullanarak üretim ve yaratım faaliyetlerini gerçekleştirdiği, hayatına anlam ve neşe katan bir süreç olma potansiyeli de taşır. Ancak çoğu bireyde bu potansiyelin gerçekleşemediğini, ötesi önemli bir kesim için stres kaynağı ve ruh sağlığını olumsuz etkileyen bir sürece dönüştüğünü biliyoruz.

Depresyon ve kaygı belirtilerinin tüm dünyada iş ortamlarındaki bireylerde yaygın olarak görüldüğünü ve bu belirtilerin üretkenliği, işe devamda sürekliliği ve kişinin iş performansını olumsuz yönde etkilediğini söyleyebiliriz. Ruhsal belirtiler tedavi edilmediğinde de biraz önce belirttiğimiz olumsuz etkiden dolayı ülke ekonomisine önemli bir kayıp olarak yansımaktadır.
Bugün, biliyoruz ki iş yerinde ruh sağlığını desteklemeye dönük çalışmalar sadece bireylere değil kuruluşlara, kurumlara dolayısıyla o ülkeye yarar sağlayacaktır.

2024 Ruh Sağlığı Günü’nde vurgulamak istediğimiz bir nokta iş yerindeki bireyler için ruh sağlığının önemi ve bunu sağlamak için yapılacak organizasyonlardır.

Türk Nöropsikiyatri Derneği olarak tüm kurum ve kuruluşları, kovid-19 pandemisinden de aldığımız dersler ve deneyimler doğrultusunda iş yerinde ruh sağlığının önemine dair farkındalığı artırmaya, iş yerinde ruh sağlığını güçlendirmeye dönük çalışmalar yapmaya davet ediyoruz.

Bunun yanında ülkemizde yaygınlaşan şiddetin her birimizi endişelendirdiği bu dönemde şiddetin sıradanlaşmasının konuşulması gerektiğini düşünüyoruz.

İçinde geçirilen süre ve verilen hizmet bakımından olağandışı bir işyeri olan Hastanelerimizde Hekime ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin adeta izin verilen bir tür şiddet olduğunu, hastanelerin toplumda ekonomik ve siyasal nedenlerle oluşan gerilimin yönlendirilerek birer deşarj alanı olarak tanımlandığını üzülerek görüyoruz.

Bireysel bazda şiddeti anlamlandırmak biz ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanları için nispeten kolayken toplumda yaygınlaşan bugünkü şiddeti açıklamak sosyolojik bakış açısı gerektiriyor. Adaletin sağlanamaması, basında yaygın şekilde yer alan ve adeta bir sorunu çözmenin olağan yoluymuş gibi gösterilen şiddet haberleri, televizyonlarda senelerdir toplumdaki yozlaşmayı tüm açıklığı ile izleten gündüz kuşağı programları ve insanların barınma ve beslenme gibi en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşmalarına engel olan ekonomik güçlükler sorumlu faktörlerden bazıları olabilir.

İnsan ve hayvan haklarına dair evrensel değerlerden vazgeçerek geleneksel ve eril bakış açılarının baskın hale getirilmeye çalışıldığı günümüzde bir kadının, bir çocuğun, bir hayvanın ölümüne şaşırıyor, her defasında üzülüyor ancak değişim yaratamıyoruz.

Sokakta ilk hayvana, evde ilk kadına, köyde ilk çocuğa, hastanede ilk hekime şiddeti o an önlemeliydik, biliyoruz. Ancak bu umutsuzluğa teslim olmak istemiyor ve yetkilileri acilen şiddetin toplumda olağan hale gelmesinin önlenmesi konusunda herekete geçmeye yine, yeniden ve ısrarla davet ediyoruz.


Türk Nöropsikiyatri Derneği Yönetim Kurulu

Duyurular

Özlem ve Saygıyla Anıyoruz